Dostluk ve Kardeşlik

DOSTLUK VE KARDEŞLİK

10.02.2018 1249

 

DOSTLUK VE KARDEŞLİK

 


       "Dostluk" sözlükte, dost olma durumu ve dostça davranış olarak açıklanmıştır. "Kardeşlik" de kardeş olma durumu, kardeş kadar yakın sayılma, birlik, beraberlik gibi anlamlara gelmektedir 
"Dost" sevilen, güvenilen yakın arkadaş demektir. Dost bilinen kimse ile yakın ve samimi ilişkiler kurulabilir. Böyle bir kişi ile insan, her şeyini paylaşabilir, ona en gizli sırlarını açabilir. Bu durum, aynı zamanda dostluktur. Dost olmaya, dostlar edinmeye her insanın ihtiyacı vardır. İnsanların kardeşliğe de ihtiyacı vardır. Kardeş gibi birbirini seven ve kollayan insanlar, kardeşlik sayesinde yardımlaşırlar. Hayatta birbirlerine destek olurlar. Birbirlerini cesaretlendirirler. Kardeşlik kuranların, dostluk kuranlar gibi ortak değerleri vardır, inançları vardır, davranışları vardır. İnsan, diğer insanlarla bir arada yaşamak zorundadır. Kuran´ı Kerim, dostluğu övmüş ve teşvik etmiştir. Bunun yanında Kuran gerçek dostların kimler olabileceğinin işaretini de vermiştir. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır: 
"Sizin dostlarınız ancak, Allah, onun Resulü ve müminlerdir." 1 Bir başka ayette mümin erkekler ile mümin kadınların birbirlerinin dostu olduğu bildirilir. 2 Allah´ın, insanların gerçek dostu olmasının anlamı büyüktür.3 Zira Müslüman kişi, din kardeşlerinden ve diğer insanlardan vefasızlık görse bile yalnızlık çekmez. Çünkü, gerçek dost olan Allah, ona her zaman yakındır. Kardeşlik de dostluk gibi insanların hayatında önemli bir yer tutar. Bunu göz önünde tutan Kuran'ı kerim kardeşliği de teşvik etmiş ve Müslümanları kardeş ilan etmiştir.

         Sevgi, insanı diğer insanlara, hayvanlara ve başka şeylere yakın ilgi göstermeye iten duygudur. Sevgi, insanları birbirine bağlar. Sevginin olduğu yerde, acılar çabuk unutulur, dertler çabuk halledilir, üzüntüler neşeye dönüşür. Yüzler güler. Asık suratlar kaybolur, gözler parıldar, kalpler kaynaşır. 
        Her şey sevgiye dayanmaktadır. Kardeşliğin de, dostluğun da temeli sevgidir. Bunun ölçüsü sevginin karşılıklı olmasıdır. Bencilce sevgi, süreklilik kazanamaz. Bundan dolayı Hz. Peygamber, başkalarını sevmeyi, onların haklarını tanımayı, imanın olgunluğu için şart kılmıştır.